24 Eylül 2009 Perşembe

Avamın Kelime Algısı

Avamın kelime algısı kelimelerin öz anlamı üzerine değil, taşıdıkları sanılan pozitif ve negatif anlam üzerine inşa edilmiştir. Kullanılan kelimelerin tanımı nedir, yerinde midir yersiz midir gibi kaygılar bulunmaz bu dünya da. Eşik değer anlatmak istediği konuda pozitifliği ya da negatifliği sağlayabilmesidir. Eğer geçmişse eşik değeri gerisi problem değil. Nedeni, ne yazık ki insanoğlunun düşünce dünyasını oluştururken yaptığı tembelliğidir.

"Din milliyetçiliği, dil milliyetçiliği, renk milliyetçiliği yapmayacağız" deniyordu televizyonda. Aslında, "ayrımcılığı" demeye çalışıyordu söz sahibi ama doğru kelimeyi seçemiyordu. Doğru kelimeyi seçmek önemli değil dediğimiz gibi milliyetçiliğin kullanımı yanlış olsa da ayrımcılığın taşıdığı negatifliği sağlıyor ya, çok da önemli değil. İnsanlar da yadırgamadan dinliyor.

"Ben sanatçıyım" deniyor çok sıklıkla ama "sanatçı" kelimesinin anlamı söylenen tarafından bilinmiyor zaten anlamı dâhilinde de söylenmiyor. Kast edilen şey "Ben iyi bir şeyim". İşin ilginci "Ben sanatçıyım" ifadesine karşı çıkmak isteyenler ise sanatçı kelimesin anlamını sormak yerine "Hayır sen sanatçı değilsin" diyor iddia sahibine. Yani karşı çıkan da, iddia sahibi gibi aynı algı dünyasına sahip olduğu için aynı dili konuşuyorlar ve gerçekten "sanatçıdan karşı tarafın algıladığını yani iyi bir şeyi anlıyor. Cevabı aynı dünyaya ait bir tarzla veriyor "sanatçı değilsin" yani "iyi bir şey değilsin". "Sanatçı" kelimesi ise aynı diğerleri gibi anlamında sıyrılmış bir halde ortalık yerde bir o ağızdan bir o ağıza dolanıyor.

"En iyilerinden biri" ya da genel olarak "En bilmemnelerinden biri". İnce bir mantık hatası var. Hiçbir şey "en iyilerinden biri" olamaz. Bir şey ya "en iyisi"dir ya da "iyilerinden biridir". "En"den sonra çoğul olmaz, bir şey "en" olmayı başarmış ise o şey tektir. Burada anladığım kadarı ile yapılmak istenen karşı tarafı övmek ama şimdi iyilerinden biri dense biraz hafif kaçacak, en iyisi dense çok iddialı olacak hem ne gereği var, o zaman ikisinin karışımı ucube bir şey ortaya çıkıyor. İşin ilginci diğer dillerde de aynı bu şekilde kullanılıyor. "one of the most" gibi. Bu da bize avamın kelime algısındaki problemlerin herhangi bir dile değil avamın kendisine ait olduğunu gösteriyor hangi coğrafya da olursa olsun.

Sadece bunlar değil tabi. Örnekler çok.

"Her fikre saygı duymalıyız" Fikre saygı duyma ne demek hala daha anlayabilmiş değilim, bir şey "fikir" olmayı hak etmişse zaten gerekli ilgiyi görüyordur.

"Din ile bilimin karşı karşıya getirilmesi çok yanlış" Ne anlamamız gerekiyor bir türlü çözememişimdir, genelde söz hakkı verildiğinde ilk cümle olarak kullanılıyor. Ben İngilizce ağırlıklı bir okulda okurken, İngilizce dersinde hoca ani bir soru sorduğunda hem biraz zaman kazanmak hem de bir şeyler söylemiş olmak için yavaş yavaş "I agree with my friends... Hmmm... It changes from person to person" derdik, o aklıma geldi.

Tevafuk, bu yazıyı yazarken şu anda kulağımda kulaklık bir tartışmayı dinliyorum internetten canlı olarak, "ırk" kelimesi havalarda uçuşuyor. "Türk Irkı", "Kürt Irkı"ndan bahsediliyor. Üstelik bu insanlar Prof., Doç. yazar gibi (dünyevi) vasıflı insanlar.

-5 dakika sonra-
Şimdi ise kapattım o sayfayı. Yukarıda yazdıklarımı bilerek dinlemek hakikaten zor oluyor.

Çağlar ilerledikçe, teknolojik kolaylıklar sayesinde insan farkında olmadan gittikçe tembelleşiyor. Bu tembelleşmesinin bir boyutu bu yazının konusu oldu. Bilmiyorum bu yazıyı yüzyıllar evvel yazabilir miydim? Söz söyleme sanatının ne kadar büyük kuvvet olduğu zamanlar yaşanmış ki, -bilirsiniz, Kur'an-ı Kerim de bu zamanların birinde inmiş- Oysa şimdi insanlar anlamını dahi bilmeden kullandıkları kelimeler ile bir şeylerin iddiasına kalkışıyor ve hatta değişimlerden bahsediyor, daha ileri gidip kalabalıklar oluşuyor, daha da ileri gidip belki silahlanıyor. Konuşurken ne kastettiği bile belli olmayan şaşalı kelimeler kullanılmaya devam ediliyor. O cümlelerin altını biraz deştiğinde ise sadece boşluğun gürültüsü ile karşı karşıya kalıyorsun. Bu kadar insan sadece bir gürültünün peşinde, gürültü olduğunu fark edemeden gidiyor. İnanın, az evvel yayımlanan o programda saatlerce konuşan ve konuşurken belki bin defa "ırk" vb. gibi kelimeleri kullanıp tanımını bilmeyen insanların hiçbirisi kendisini yanlış yolda görmüyor.

Kurgu ideolojilerin kurgu sorunlarına kurgu çözümler... Tam anlamıyla avamın kelime algısına yakışacak cinsten.


0 comments :