Oy
kullanmanın hükmü nedir?
Bakara 283.
Bir de şahitliği gizlemeyin. Kim şahitliği gizlerse, şüphesiz onun kalbi
günahkârdır
İnsanlar
çevrelerinde olup bitenlerden bağımsız değildir. Haksızlıkların doğmasına neden
olan süreçlere duyarsız kalamazsın. Eğer duyarsız kalarak vebalden kurtulduğunu
da sanıyorsan, baştan kaybettin demektir. Yaşadığımız dünya da, olaylara
tanıklığımızı yani şahitliğimizi gizlemek haramdır. Bu bağlamda, -herkese eşit
oy hakkı verdiğinden adil olmasa da yine de- oy kullanmak ile mükelleftir her
akıl sahibi.
Kafa
bulandırmak için oy kullanmanın haram olduğunu iddia edenler var. Hüküm Allah'a
aittir diyenler var. Sanki bu hüküm, internet bağlantı tarifelerini belirleyen
kuralmış gibi, dünyanın geçici ama bizim de yaşarken ihtiyaç duyduğumuz
kuralların hepsini belirleyen hükümmüş gibi. Sanki İslami rejim olduğunu iddia
edilen yerlerde -tövbe, haşa- Allah gökte beliriyormuş, insanlar karar
vermiyormuş gibi. Bu tip güncel meseleler üzerine hükmü belirleyen yine
insandır. Ki zaten bu da bir sınanma aracıdır.
Onun için,
mevcut seçim sistemlerinde verilen oy, sistemin İslami mi olacağına ya da başka
bir şey mi olacağına karar anlamı taşımadığından yapılan demagojiye safça
inanmak doğru değildir. Yani insanlar başka düzen mi İslamiyet mi diyerek
tercih yapmış olmuyorlar bu düzende ya da hüküm insanın mı olacak Allah’ın mı
olacak diye de seçim yapmıyorlar. Oylanan şey sistemin kendisi değil bireyler.
Bu noktada bir kavram kargaşası var bunu izah etmeye çalışalım.
Demokrasi
demos kratos’tur. Yani halkın iktidarı... Cumhuriyet kelimesi Arapça
kökenlidir. İşin ilginci o da halkın yani çoğunluğun iktidarı manasındadır ve
İslam sistemi cumhuriyettir. Burada cumhuriyet ile demokrasinin farkı nedir
sorusunun cevabını da almaktayız. Hiçbir farkı yok, ikisi de aynıdır. Türkçesi “halkın
iktidarı” olan tanımın Latincesi demokrasi Arapçası cumhuriyettir diyebiliriz.
İslami
olmayan düzende seçim yapmak İslami olmayan düzeni onaylamak manasına gelmez.
Ama şu
noktaya değinmek isterim:
Ben
demokrasiye inanmam. Ne demek
istedim? İfade etmek istediğini tam ifade edemeyen cümle…
Ben
demokrasinin [insanlara mutluluk getireceğine] inanmam. Çünkü çoğunluğun karar vermesi ve
istisnasız herkese 1 oy hakkı verilmesi adalet değildir. Zaten hiçbir zaman da
demokrasi mutluluk getirmemiştir. Mesela ben hiçbir şekilde ne gündemi takip
ederim ne de ilgilenirim. Ama ne ilginç; her gün düzenli olarak gündemi ve
siyasileri takip eden insanlar ile aynı oy hakkına sahibim. Peki neden?
Nasıl ki bir
yönetim sisteminde mesela bir şirkette herkes uzmanı olduğu alandan sorumlu ve
o alanla ilgili karar veriyor, diğer departmanlardaki kararlar üzerinde söz
sahibi değil ise aynı şekilde çoğunluktan sağlıklı karar çıkabilmesi için oy
sistemi siyasetle ilgilenenler üzerinde olmalı. Bir taraftaki adamın siyaset
miyaset umurunda değil, öteki taraftaki adam en doğru kararı verebilmek için
canla başla çabalıyor ama ikisi de eşit oy hakkına sahip.
İşin ilginci
de şudur zaten:
Demokrasi
zaten insanlara mutluluğu vaat etmez. Demokrasi yalnızca halkın kendi kaderini tayin
etmesini sağlar. O da iyi bir şey demek değildir. Sadece çoğunluk ne derse;
doğru, yanlış, kabul edilecek demektir. Dolayısıyla neden bu demokrasi yani
çoğunluğun kararı yani herkesin bir oy hakkı olduğu sisteme bu kadar ulaşılmaya
çalışılıyor anlamak mümkün değil. Mutluluk ve refah alınana kararların isabetli
olmasından geçer çoğunluğun tamamı üzerinde söz sahibi olmasında değil.
Osmanlıda kararları bir aile alıyordu ama onlar bizim şu zamanki halimizden çok
daha mutlu ve huzurlu idi.
Düşünelim;
100 kişi var 99 ne olup bittiğinde habersiz 1’i ise ne olup bittiğinde haberli
ve sağlıklı kararı verebilecek yalnızca o ama onunda bir oy hakkı var 99’unun
da. Evet, çoğunluk kaderini kendisi tayin etmiş oluyor ama hani mutluluk? Yani
kendi kaderini kendi tayin etmesi ne sağladı insanoğluna? Adalet mi bu? Hak mı
bu? Toplumun çoğunluğu ile toplumun tamamının kaderini tayin ettin ama adaleti
sağlayamadın. 99 kişin aldığı karar ile kendilerine yaptıklarına geçtim o 1
kişiye verdikleri zarar ne olacak. İlginçtir 1 kişi dahi olsa o bir kişinin
uğradığı zulme İslamiyet cevaz vermiyor. Onun için İslamiyet var olan şey
herkese eşit oy hakkı değildir. Seçim vardır ama herkes seçime katılamaz.
Yönetimi belirleyen herkes değil o konun âlimleridir. Yani o konuda bilgili olan
insanlar oy kullanıp karar verirler.
Herkese eşit
oy hakkı vermenin bir kötü yanı da şudur ki: Siyaset korkunç derecede
yavanlaşıp, popülist ve dalkavuk hale gelir. Siz kaç siyasetçiden entelektüel
bir konuşma duydunuz? Türkiye’de bugüne kadar çok azı hariç hiç entelektüel bir
adamın siyaset adamı olduğunu gördünüz mü? Halk dalkavukluğu, aşiret
bağlantıları, neredeyse ilkokul seviyesindeki insanlara hitap eden siyasi vaatler,
konuşmalar. Oysaki vaatler ve siyasi projeler uzman bir kadronun onayına
sunulsa bunların hiçbirisi olmayacaktır. Bu durum da herkese bir oy hakkı
vermenin ve halkın kendi kaderini tayin saçmalığının bir başka zararı.
Konuya
dönersek mevcut düzende oy vermek mevcut düzeni onaylamak anlamı taşımıyor. Oy
verme düzenin yapısı ile alakalı değil. Onu onaylamak ya da onaylamamak anlamı
da taşımıyor. Hüküm Allah’a aittir. Allah hükmünü vermiş bize seçme hakkı
tanımıştır, kendi sisteminde bile.
|
28 Mayıs 2007 Pazartesi
İslamiyet, Demokrasi ve Siyaset
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 comments :
Yorum Gönder