Hava güzel, moralim yerinde, çıkmışım güzel güzel yürüyorum. Ağaçlar çiçek açmış, güneş parıldıyor. Ne güzel bir gün derken, bir anda önümde yürüyenin üflediği sigara dumanı suratıma çarpıyor. Benim de aynı anda beynim dönüyor. Zor tutuyorum kendimi. Ama kendimi tutmak zorundayım. Bir şey yapamam. Mevcut yasalar bana böyle bir hak tanımıyor. O istediği gibi sigara dumanını üfleyebilir yani bana saldırabilir ama yol, park, bahçe gibi kamuya açık alanlarda o dumana yani saldırıya maruz kalan olarak benim hiçbir şey yapma hakkım bulunmuyor. Sigara dumanı saldırı aracıdır. Sigara dumanı üflemek, aynı, eline bıçak almış birinin etrafa bıçakla saldırması gibidir. Sokak gibi kamuya açık alanlarda sigara içimi yasaklanmalıdır. İçiliyorsa, sigara dumanına maruz kalan kişi, nefsi müdafaa kapsamında saldırana karşı istediğini yapabilmeli, akabinde de tazminat davası açabilmelidir. Not: Kıyas hatası yaparak, insanların ter de kokabildiği ya da yediği yemekten sonra istenmeyen kokuların da oluşabildiği söylenip, "sokakta sigara içimini yasaklarsak bunları da yasaklamamız lazım" deniyor. Terlemek, yemek yemek insanın hayati ihtiyaçlarıdır. Fakat sigara başta olmak üzere bağımlılık yapan tütün ya da benzeri kimyasal ürünler ihtiyaç kapsamında değildir. Kimse hem kötü kokan hem de kendisine zarar veren o dumana maruz kalmak zorunda değildir. Ter veya yenilen yemekten oluşan kokuları bastırma bireyin kişisel temizliğine dikkat etmesi ile alakalıdır. Dikkat etmeyen en fazla toplumsal kınama ile karşılaşabilir. Bağımlılık yapan, tamamen zararlı sigara ve benzeri zevk verici ürünlerden kaynaklı pisliğe bir insan maruz kalıyorsa, bireyin her türlü kendini savunma hakkı bulunmalıdır. Hayır, üstelik buradaki konu, şu an için, doğrudan sigaranın yasaklanması da değil, sadece sokakta içiminin yasaklanması. Neyse, maruz kaldığım sigara dumanına büyük bir sabır göstererek yürüyüşüme devam ediyorum. Bu sefer bir anda ezan sesi patlıyor kulaklarımda. Bak, dikkat et! Ezan okunmuyor, ezan patlıyor. “Hocaların hocası” olarak sıfatlandırılan bir ilahiyat hocası “Namazı milletin başına bela ettiler” diyordu bir konuşmasında. Namazı değil de hoparlörden son ses okuyarak ezanı ettiler. Dinen bidat hükmündeki hoparlörden son ses ezan okuma ile insanlara ızdırap olarak kime neyi ispat ettiklerini düşünüyorlar, ne yapmış olduklarını sanıyorlar, anlamıyorum. Bu şekilde ezan okunmasından dolayı evini taşıyan insanlar varmış yahu. İş o noktayı varmış durumda. Ezanın avluya okunması, avludan duyulacak kadar
okunması yeterlidir. Daha fazlası gürültü hükmündedir. Bu bağlamda genel olarak gürültü hakkında biraz konuşmak isterim. Gürültü, aynı sigara dumanı gibi bir saldırı aracıdır. Oturanlar bilir, oturmayanlar için söylüyorum: Hani böyle astronomik rakamlarla fiyatlandırılmış güzel güzel rezidanslar görüyoruz ya satış ilanlarında ya da güzel güzel mahallelerde. İşte o evlerin büyük bir kısmında 2 kat üstteki muhabbeti 2 kat aşağıdan dinleyebiliyorsunuz. O binaların dış cephesine yapılan makyaja, satılması için yapılan reklama, bahçesindeki yüzme havuzuna falan kanmayın. Sıfır ses yalıtımı ile hayatınız kabusa döner. Hiç kimse alt kattakinin, üst kattakinin gürültüsünü çekmek zorunda değildir. Bunun çözümü için gürültü saldırı aracı hükmüne alınmalı ve parkenin altına ses yalıtım malzemesi konması, müteahhidin sorumluluğu kapsamında zorunlu hale getirilmelidir. Eğer ev eskiyse bu ev sahibinin sorumluluğunda olmalıdır. Bu noktada komşunun yapacağı şikâyet ile evde ses ölçümü yapılmalı ve yeni ev için müteahhide, eskisi için ev sahibine parkenin altına ses yalıtım malzemesi koyması yasa ile mecbur edilmelidir. Uymayanın, ceza olarak evinin mühürlenmesine kadar götürülmelidir bu konu. Kontrolsüz üreme, şehirleri yaşanılamaz hale getirmektedir. Kontrolsüz üremenin sonucu olarak, sosyal yaşamda huzuru bozan en büyük iki etmenin gürültü ve sigara dumanı olduğunu görmekteyiz. Kimsenin çekmek zorunda olmadığı bu iki huzursuzluk kaynağı, olması gerektiği gibi, saldırı aracı hükmüne alınmalı ve buna göre cezalandırma işlemi gerçekleştirilmelidir. |
19 Ocak 2023 Perşembe
Sigara Dumanı ve Gürültü Saldırı Aracıdır
at 00:15 0 comments
Labels: Genel
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)