Avamın kelime algısı kelimelerin öz anlamı üzerine değil, taşıdıkları
sanılan pozitif ve negatif anlam üzerine inşa edilmiştir. Kullanılan
kelimelerin tanımı nedir, yerinde midir yersiz midir gibi kaygılar bulunmaz bu
dünya da. Eşik değer anlatmak istediği konuda pozitifliği ya da negatifliği
sağlayabilmesidir. Eğer geçmişse eşik değeri gerisi problem değil. Nedeni, ne
yazık ki insanoğlunun düşünce dünyasını oluştururken yaptığı tembelliğidir.
"Din milliyetçiliği, dil milliyetçiliği, renk milliyetçiliği yapmayacağız"
deniyordu televizyonda. Aslında, "ayrımcılığı" demeye çalışıyordu söz
sahibi ama doğru kelimeyi seçemiyordu. Doğru kelimeyi seçmek önemli değil
dediğimiz gibi milliyetçiliğin kullanımı yanlış olsa da ayrımcılığın taşıdığı
negatifliği sağlıyor ya, çok da önemli değil. İnsanlar da yadırgamadan
dinliyor.
"Ben sanatçıyım" deniyor çok sıklıkla ama "sanatçı"
kelimesinin anlamı söylenen tarafından bilinmiyor zaten anlamı dâhilinde de
söylenmiyor. Kast edilen şey "Ben iyi bir şeyim". İşin ilginci
"Ben sanatçıyım" ifadesine karşı çıkmak isteyenler ise sanatçı
kelimesin anlamını sormak yerine "Hayır sen sanatçı değilsin" diyor
iddia sahibine. Yani karşı çıkan da, iddia sahibi gibi aynı algı dünyasına
sahip olduğu için aynı dili konuşuyorlar ve gerçekten "sanatçıdan karşı
tarafın algıladığını yani iyi bir şeyi anlıyor. Cevabı aynı dünyaya ait bir
tarzla veriyor "sanatçı değilsin" yani "iyi bir şey
değilsin". "Sanatçı" kelimesi ise aynı diğerleri gibi anlamında
sıyrılmış bir halde ortalık yerde bir o ağızdan bir o ağıza dolanıyor.
"En iyilerinden biri" ya da genel olarak "En bilmemnelerinden
biri". İnce bir mantık hatası var. Hiçbir şey "en iyilerinden
biri" olamaz. Bir şey ya "en iyisi"dir ya da "iyilerinden biridir".
"En"den sonra çoğul olmaz, bir şey "en" olmayı başarmış ise
o şey tektir. Burada anladığım kadarı ile yapılmak istenen karşı tarafı övmek
ama şimdi iyilerinden biri dense biraz hafif kaçacak, en iyisi dense çok
iddialı olacak hem ne gereği var, o zaman ikisinin karışımı ucube bir şey
ortaya çıkıyor. İşin ilginci diğer dillerde de aynı bu şekilde kullanılıyor.
"one of the most" gibi. Bu da bize avamın kelime algısındaki
problemlerin herhangi bir dile değil avamın kendisine ait olduğunu gösteriyor
hangi coğrafya da olursa olsun.
Sadece bunlar değil tabi. Örnekler çok.
"Her fikre saygı duymalıyız" Fikre saygı duyma ne demek hala daha
anlayabilmiş değilim, bir şey "fikir" olmayı hak etmişse zaten
gerekli ilgiyi görüyordur.
"Din ile bilimin karşı karşıya getirilmesi çok yanlış" Ne
anlamamız gerekiyor bir türlü çözememişimdir, genelde söz hakkı verildiğinde
ilk cümle olarak kullanılıyor. Ben İngilizce ağırlıklı bir okulda okurken, İngilizce
dersinde hoca ani bir soru sorduğunda hem biraz zaman kazanmak hem de bir
şeyler söylemiş olmak için yavaş yavaş "I agree with my friends... Hmmm...
It changes from person to person" derdik, o aklıma geldi.
Tevafuk, bu yazıyı yazarken şu anda kulağımda kulaklık bir tartışmayı
dinliyorum internetten canlı olarak, "ırk" kelimesi havalarda
uçuşuyor. "Türk Irkı", "Kürt Irkı"ndan bahsediliyor.
Üstelik bu insanlar Prof., Doç. yazar gibi (dünyevi) vasıflı insanlar.
-5 dakika sonra-
Şimdi ise kapattım o sayfayı. Yukarıda yazdıklarımı bilerek dinlemek
hakikaten zor oluyor.
Çağlar ilerledikçe, teknolojik kolaylıklar sayesinde insan farkında olmadan
gittikçe tembelleşiyor. Bu tembelleşmesinin bir boyutu bu yazının konusu oldu.
Bilmiyorum bu yazıyı yüzyıllar evvel yazabilir miydim? Söz söyleme sanatının ne
kadar büyük kuvvet olduğu zamanlar yaşanmış ki, -bilirsiniz, Kur'an-ı Kerim de
bu zamanların birinde inmiş- Oysa şimdi insanlar anlamını dahi bilmeden
kullandıkları kelimeler ile bir şeylerin iddiasına kalkışıyor ve hatta
değişimlerden bahsediyor, daha ileri gidip kalabalıklar oluşuyor, daha da ileri
gidip belki silahlanıyor. Konuşurken ne kastettiği bile belli olmayan şaşalı
kelimeler kullanılmaya devam ediliyor. O cümlelerin altını biraz deştiğinde ise
sadece boşluğun gürültüsü ile karşı karşıya kalıyorsun. Bu kadar insan sadece
bir gürültünün peşinde, gürültü olduğunu fark edemeden gidiyor. İnanın, az
evvel yayımlanan o programda saatlerce konuşan ve konuşurken belki bin defa
"ırk" vb. gibi kelimeleri kullanıp tanımını bilmeyen insanların
hiçbirisi kendisini yanlış yolda görmüyor.
Kurgu ideolojilerin kurgu sorunlarına kurgu çözümler... Tam anlamıyla avamın
kelime algısına yakışacak cinsten.
|
0 comments :
Yorum Gönder